Faruk Özgör – Üroloji Uzmanı
Haseki Eğitim Araştırma HastanesiDoç.Dr. Faruk Özgör, İstanbul, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan üroloji doktorudur.
Üroloji Uzmanı
BÖBREK TAŞI NASIL OLUŞUR VE KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Böbrekler vücutta dolaşan kanı süzer ve içindeki atık ürünleri idrara çevirerek atılmasını sağlar. Bazı durumlarda kanın süzülmesi sırasında mineral ve tuzlar kristalize olur ve taş oluşturur. Her insanda taş oluşma riski mevcuttur. Erkeklerde kadınlara oranla 3 kat risk fazladır. 30’lu ve 50’li yaşlar taş hastalığının en sık görüldüğü yaşlardır. Yine bazı ülkeler iklimleri nedeniyle taş için yüksek riskli konumdadır. Ülkemiz de bu ülkeler arasında bulunmaktadır.
BÖBREK TAŞI OLUŞUMUNA YOL AÇAN SEBEPLER NELERDİR?
Böbrek taşı oluşturan kesin neden bilinmemekle beraber bazı risk faktörleri mevcuttur.
-Böbrekteki yapısal bozukluklar
-İdrar yolu enfeksiyonları
-Beslenme şekli (fazla tuz tüketimi, fazla kırmızı et tüketimi, yetersiz sıvı alımı vs)
-Ailede böbrek taşı hastası olması
-Bazı metabolik hastalıklar
-Bazı ilaçlar
-Barsak hastalıkları
-Sıcak iklimde yaşamak
BÖBREK TAŞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Böbrek taşları oluştuktan sonra çok küçükken dökülebilir ve belirti vermeyebilir. Yine bazı taşlar büyük olsa bile belirti vermeyebilir. Bu taşlar rutin doktor kontrolleri sırasında tespit edilebilir. Bazı taşlar böbrekten çıkar ve idrar kanalına düşer. Bu durum taşın böbreğe en çok zarar verdiği ve en çok belirti yarattığı dönemdir. Böbrek taşı belirtileri;
-Yan ağrısı
-İdrarda kanama veya yanma
-Sık idrara çıkma
-Bulantı kusma
-Ateş titreme
BÖBREK TAŞI TANISI NASIL KONUR?
Hastanın öyküsü ve iyi bir hekim tarafından yapılan fizik muayene böbrek taşı tanısında ilk aşamadır. Kan ve idrar tahlilleri böbrek taşı açısından hekime yol gösterebilir. İdrarda kan ve enfeksiyon görülmesi, kan değerlerinde böbrek ve enfeksiyon değerlerinde artış her hastada olmasa bile bazı hastalarda görülebilir. Görüntüleme yöntemleri böbrek taşı tanısında ön plandadır. Ultrasonografi(USG), direkt üriner sistem grafisi (DÜSG), intravenöz pyelografi (İVP) ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile böbrek taşı görülebilir. BT hem böbrek yapısı hem taş özelliklerini en ayrıntılı şekilde gösteren yöntemdir. Taşın böbreğin hangi kısmında olduğu, büyüklüğü, sertliği radyoloji ve iyi bir üroloji hekimince BT ile değerlendirilebilir. Bazı böbrek taşı hastalarında böbrek fonksiyonunu değerlendirmek gerekir. Bu durumda böbrek sintigrafisi bizlere yardımcı olur.
BÖBREK TAŞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Böbrek taşları hastaların böbreklerine zarar vermekte, enfeksiyon riski oluşturmakta ve ciddi ağrılar gibi şikayetler oluşturmaktadır. Bir hastada böbrek taşı tanısı konduğunda tedavi planı uzman hekiminizce planlanır. Bazı taşlar takip edilir, bazı taşlara medikal(ilaç) tedavi düzenlenirken bazı durumlarda taş kırma veya ameliyat planlanır.
Medikal tedavi;
Küçük böbrek taşları böbrekten çıkarak idrar kanalına düşerek idrar yoluyla atılabilir. Böbreğe henüz zarar vermemiş, ağrı ve enfeksiyon gibi sorun oluşturmayan taşların düşmesi için bazı ilaçlar kullanılabilmektedir. Yalnız bu durum sıkı takip gerektirmektedir. Uzman hekiminizin düzenlediği takip planı doğrultusunda birkaç hafta medikal tedavi ile beklenilebilir. Taş düşürüldüğünde tekrar taş oluşmaması için tedavi düzenlenir. Taşın düşmemesi halinde ek tedavi yöntemleri uzman hekiminizce planlanır.
Taş kırma (ESWL)
ESWL, şok dalgaları ile taşın kırılması yöntemidir. Bir seans veya birkaç seans halinde uygulanabilir. Hafif Anestezi uygulanarak yapılan bu yöntemde normal hayatınıza hızlıca dönmeniz mümkündür. Taşlar kırıldıktan sonra idrar yoluyla birkaç haftalık süreçte atılmaktadır. Her böbrek taşı ESWL’ye uygun değildir. Sert taşlar, büyük taşlar, idrar kanalının aşağısında olan taşlar taş kırma için elverişli değildir. Gebe hastalarda, kanama bozukluğu olan hastalarda ESWL uygulanmaz.
Üreterorenoskopi (URS)
Taşlar böbrekte oluştuktan sonra idrar kesesine doğru yol alır. Büyük taşlar veya idrar kanalında darlık olduğu durumlarda idrar kanalında taşlar kalabilir. Bu durum böbreğe zarar vermektedir. En ciddi ağrılar bu dönemde duyulur. İdrar kanalına düşen taşların ameliyatı URS yöntemiyle olmaktadır. Kapalı yöntemle yapılan bu operasyondan bir gün sonra hastalar taburcu edilir ve günlük yaşamlarına dönerler. İnce uzun bir aletle idrar yolu uç kısmından girilerek idrar kesesi değerlendirilir. Ardından taşın olduğu idrar kanalına girilerek taş lazer veya pnömotik cihazlarla kırılır. Taşın ve idrar kanalının durumuna göre stent konarak idrar kanalının iyileşmesi hızlandırılabilir.
Fleksibl üreterorenoskopi (F-URS, RIRS)
Üreterorenoskopi cihazına oranla daha uzun ve daha esnek olan bir cihazla uygulanır. URS gibi yine kapalı bir yöntemdir. Yardımcı enstrümanlarıyla beraber idrar kesesi ve idrar kanalını geçtikten sonra böbreğin içine kadar ulaşılabilir. Böbreğin içinde 2-3 cm’den küçük taşların laser ile kırılmasını sağlar. Yine URS gibi hastalar bir gün sonra normal yaşamlarına dönerler.
Perkütan Nefrolitotomi (PNL)
İki santimetreden büyük taşlar için altın standart tedavi yöntemidir. Bel bölgesinde ciltten bir delik oluşturularak böbreğin içine uzanan bir tüp takılır. Bu kanal kullanılarak özel cihazlarla böbreğin içine girilir, taşa ulaşılır ve taş kırılır. Taş parçaları dışarı alınır. Ürolojinin majör ameliyatlarından olan PNL’nin komplikasyonların azaltılması amacıyla tecrübeli ellerde yapılması oldukça önemlidir. İşlem sonrası idrar kanalına stent konma ihtimali mevcuttur. Ayrıca işlemin yapıldığı bel bölgesinde böbrekten dışarı uzanan katater de bırakılabilir. Bir iki gün yatış süresi sonrası katater alınarak hastalar taburcu edilir.
BÖBREK TAŞI AMELİYATI OLDUM, BUNDAN SONRA NE YAPMALIYIM?
Böbrek taşı kronik bir hastalıktır. Bir kez böbrek taşı oluşan bir insanda taştan kurtulduktan sonra tekrar taş oluşma ihtimali yüzde 50’ye yakındır. Bu yüzden ameliyat sonrası uzman hekimlerce takip planı düzenlenmelidir. Ameliyat sırasında alınan taşın analiz edilmesi gerekmektedir. Her taşın yapısı aynı değildir. En sık olarak tekrar eden taş türleri;
Kalsiyum taşları
Ürik asit taşları
Enfeksiyon taşları
Sistin taşları
Her taşın yapısına göre hastanın takip planı değişir. İdrar asiditesini düzenlemek taş oluşumunu engeller. Hastalara özel diyet uygulanır, su tüketimi miktarı düzenlenir, taş oluşumunu engelleyecek ilaç tedavileri başlanabilir.